Yağ asitleri, karbon atomlarından oluşan uzun zincirler şeklinde bulunan organik asitlerdir. Genellikle 7 ile 24 arasında karbon atomu içermektedirler. Yağ asitleri iki ana gruba ayrılır: doymuş yağ asitleri ve doymamış yağ asitleri. Bilinen tüm yağlar, bu asitlerden birini veya her ikisini de içermektedir. Ancak, yağ asitlerinin türlerine göre farklı sağlık etkileri ve kullanımları bulunmaktadır.

Doymuş yağ asitleri, genellikle hayvansal yağlarda bulunur. Tereyağı, peynir ve kaymak gibi ürünler, bu tür yağ asitlerini yüksek oranda içerir. Doymuş yağ asitleri, kanın sıvı oranını dengelemede sorunlara yol açarak, kalp rahatsızlıkları ve damar tıkanıklıkları gibi ciddi sağlık sorunlarına neden olabilir. Doymuş yağlar genellikle daha lezzetli bulunur ve bu nedenle tüketiciler tarafından tercih edilir. Ancak, bu yağlar hem sağlık açısından zararları hem de yüksek maliyetleri nedeniyle dikkatli tüketilmelidir. Kimyasal olarak, doymuş yağ asitleri karbon atomlarının güçlü bağlarla birbirine bağlanmış halidir.

Doymamış yağ asitleri, bitkisel yağlarda yaygın olarak bulunur. Zeytinyağı, kanola yağı ve mısır yağı gibi yağlar, bu tür yağ asitlerini içerir. Doymamış yağ asitleri, yüksek sıcaklıklarda büyük değişikliklere uğrayabilir ve bu nedenle doymamışlık oranı artar. Kolesterol seviyesini kontrol altında tutmak isteyen kişiler için, doymamış yağ asitleri daha uygun bir seçenektir. Bu yağ asitleri genellikle çift bağlarla birbirine tutunur ve vücut tarafından gereksinim duyulabilir. Ara sıra tüketmek, sağlık için faydalı olabilir.

Yağ asitlerinin zararlarını şu şekilde sıralayabiliriz:

Bu zararların büyük bir kısmı, doymuş yağ asitlerinden kaynaklanmaktadır. Ancak, doymamış yağ asitlerinin de belli oranda olumsuz etkileri olabilir. Bu nedenle, yağ tüketimi konusunda dikkatli olunmalı ve özellikle çocukların bu yağlardan uzak tutulması gerekmektedir.