Sığla yağı, adını aldığı sığla ağacı ve onun kabuklarından üretilen bir yağdır. Oldukça koyu bir kıvamı olan bu yağ, günümüzde de yaygın bir şekilde kullanılmaktadır. Ülkemizde az da olsa üretimi yapılan sığla ağacı sayesinde bu yağı temin etmek oldukça kolaydır. Satışı birçok aktarda yapılan bu yağ, daha çok ülkemizde Muğla Köyceğiz, Dalaman ve Marmaris civarlarında bulunmaktadır. Bu bölgelerde üretilen ağaçlardan ciddi miktarda sığla yağı elde edilmektedir. Bu bölgede bulunan sığla ağaçlarının sadece yağları değil, aynı zamanda yeni filizlenen dallarından yemekler de yapılabilmektedir.

Ülser: Sığla yağı, başta ülser olmak üzere gastrit, reflü ve daha birçok mide rahatsızlığında olumlu etkiler göstererek sağlık açısından faydalar sağlamaktadır. Düzenli ve aç karna kullanıldığında faydalarından daha fazla yararlanabilirsiniz.

Solunum: Özellikle üst solunum yolu enfeksiyonlarının ortadan kalkmasında büyük etkiler göstermektedir. Kış aylarında bu faydaları nedeniyle daha çok Muğla ilinde bu yağ çok fazla talep edilmektedir.

Cilt: Cildin yenilenmesinde ve hücre çoğalmasında büyük etkileri olan sığla yağı, özellikle eski zamanlarda sünnet olan çocuklarda yaranın hızlı iyileşmesi için kullanılmıştır.

Ağız sağlığı: Sığla yağı, ağız içerisinde oluşan yaralarda da etkinlik göstermektedir. Günümüzde tıbbi olarak tam çözümü bulunamamış olan ağız ve dudak yaraları için sığla yağı kullanılabilir.

Sığla yağı, daha önce de belirttiğimiz gibi ağaç kabuklarından elde edilmektedir. Sığla yağının çok koyu bir kıvamı vardır. Baldan daha koyu kıvama sahip olan bu yağ, bekledikçe daha da koyulaşmaktadır. Sığla ağacının gövdesine derin olmamak kaydıyla dikey çizikler atılmaktadır. Daha sonra açılan dikey kesiklerden bir gün sonrasında oluşan yağ uygun şekillerde toplanır. Çizik kapandıktan sonra aynı işlem yenilenebilir. Toplanan yağ kullanıma hazır değildir. Toplanan bu koyu madde, iyice kaynatılır ve ardından farklı yöntemlerle preslenir. Asıl sığla yağı bu aşamada elde edilerek ağzı kapalı kaplarda muhafaza edilir. Bu işlemlere rağmen sığla yağı koyu kıvamlıdır.

Sığla ağacı, endemik bitkilerden biridir. Ülkemizde de çok az olan bu ağaç türü, çok eski tarihlere dayanan bir ağaçtır. 300 yılı aşkın olarak ülkemizde görülen bu ağaç, çok daha eski zamanlarda da yetişmektedir. Ağacın boyu standart seviyelerdedir.

Günümüzde sığla ağaçları 15-20 metrelere kadar uzayabilmektedir. Ancak yağın üretimi sadece ağacın gövdesinden yapılmaktadır. Eğer koşullar uygun hale getirilirse ağacın boyu 40 metreye kadar artabilmektedir. Ülkemizdeki diğer ağaçlar gibi kış aylarında yapraklarını tamamen dökmektedir.

Sığla yağı, çok eski dönemlerden beri yaygın olarak kullanılarak günümüze gelmiştir. Öyle ki Mısır Uygarlıkları zamanında kullanılmış olan bu yağ, daha çok sağlık alanının yanı sıra yapışkan özellikleri ile mumyalama işlerinde kullanılmıştır. Daha sonrasında ise Kraliçe Kleopatra ve Roma'da hamamlardan sonra sağlık amacı ile vücuda sürülerek kullanılmaya başlanmıştır. Bu kullanımı en çok bayanlar gerçekleştirmiştir. Daha sonrasında ise Akdeniz bölgesinde ciddi ticaret ürünlerinden biri olmuştur. Uzun bir süre Akdeniz'deki gemiler tarafından sığla yağı ticareti yapılmıştır. Osmanlıda ise Kanuni Sultan Süleyman tarafından aile içerisindeki bireylerin kullanması amacı ile ülkemize getirilmiştir. Hatta Evliya Çelebi de seyahatnamelerinden birinde sığla yağı üretiminden bahsetmektedir.